Teknoloji

Evrenin Bilinmeyenlerini Tek Tek Ortaya Çıkararak Çığır Açan 25 Uzay Keşfi

Son yıllarda gelişen teknolojiler sayesinde korkunç karadeliklerden donmuş tuz püsküren volkanlara kadar inanılmaz keşifler yapıldı. James Webb uzay teleskopu ile 2021 yılından bu yana uzay araştırmaları bambaşka bir boyuta ulaştı. Astronomi meraklıları dahil her kesimden aklınızı başınızdan alacak bu uzay keşiflerini burada derledik! Gelin hep birlikte evrenin gizemli dünyasına bir göz atalım. ?

Kaynak:https://list25.com/25-mind-blowing-sp…

1. İki nötron yıldızının çarpışmasından kaynaklanan uzay-zaman dalgalanmalarıyla başlayalım.

Bir yıldız gücünü tamamen tükettiğinde kendi kendini yok eder ve karadelikler ve nötron yıldızları oluşur. Einstein’ın genel görelilik kuramına göre kütlesi olan cisimler de yerçekimini yaratır. Bu nedenle, iki büyük kütleli yıldızın çarpışması gibi olaylar uzay-zamanda yerçekimi dalgalarına neden olur.

Bilim adamlarının 2017 yılında kaydettiği olay, iki nötron yıldızının çarpışması ve bunun yarattığı yerçekimi dalgalanmalarıydı.

www.eso.org

Uzayda ses dalgaları olmadığı için çarpışmanın yarattığı patlamanın ne kadar ciddi olabileceğini bilmiyoruz ama uzay-zaman eğrisini bükecek kadar güçlü görünüyor.

2. Ne olduğunu bilmeseniz bile ‘karanlık madde’ terimini muhtemelen bir kez duymuşsunuzdur.

Aslında, bilim adamları bu elementin ne olduğundan tam olarak emin değiller. Ancak keşfettikleri bir şey var; Uzay ‘normal’ bir maddeden oluşsaydı, yıldızların dağılımı ve galaksilerin hareketliliği olması gerektiği gibi gerçekleşemezdi. Yani galaksiler bu elementle etkileşime girdiği için elementin varlığından söz edebiliyoruz ancak tam olarak ne olduğu bilinmiyor.

3. Uzay araştırmalarına farklı bir boyut kazandıran SpaceX’in ürettiği uzay araçları da bu listede yer almaya hak kazandı.

Bu bağlamda Falcon 9, çok işlevli olması nedeniyle geniş bir araç ve uydu yelpazesi (Starlink) üzerinden haberleşme alanlarında önemli değişiklikler yaratmıştır. Görevler daha kolay tamamlanacağı için astronot olmayanların da uzaya gitme olasılığı artıyor!

4. Hatırlarsanız 2019 yılında ilk kez bir kara delik fotoğraflandı. Bu fotoğraf, yıllardır var olduğu bilinen kara deliklerin ilk görsel kanıtıydı…

‘Event Horizon Telescope’ adı verilen bir aletle fotoğraflanan bu kara delik; 55 milyon ışıkyılı uzaklıktaki M87 galaksisinin merkezinde yer almaktadır. Bilim adamları bu fotoğraf çekilene kadar kara deliklerin görünmez olduğunu düşünüyorlardı.

5. Kara delikler harika, evet, ancak uzay söz konusu olduğunda, değişimler aslında sınırsızdır… 2010’da keşfedilen iki gama ışını baloncuğu bunlardan biri.

Yay takımyıldızının yukarısında ve Samanyolu galaksisinin çekirdeğinde, kum saati şeklini oluşturan baloncukları genişletmek ve oluşturmak için birbirine değen iki gama ışını keşfedildi.

6. Dünya dışında yaşamın mümkün olduğu gezegen arayışı halen devam ediyor ve şimdiden iki benzer gezegen keşfedildi!

Elbette Dünya ile birebir aynı değiller ama oldukça yakın olan iki seçenek var; Exoplanet 128B ve Speculoos-2C. İlki 2017’de keşfedildi, ancak ikincisi daha yeni tespit edildi. Ötegezegenden uzakta olan Speculoos, Dünya’dan yüzde 40 daha büyük ve kendi güneşine yakın. Bu güneş bizim güneşimizden 6 kat daha küçük ve sadece yarısı kadar sıcak.

7. Yakın tarihli bir makaleye göre, Dünya 4,5 milyar yıl önce bir ‘sinestiya’ idi.

‘Synestia teorisi’ olarak adlandırılan bu teze göre, ‘sinestia’ kısa ömürlü, halkalı ve sıcak kütlelerdir ve Dünya bir zamanlar tam da böyle bir sinestia idi. Ancak kanıtlanmış bir vaka yok, bu sadece bir teori ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

8. Kara delikleri “besleyen” manyetik alanların olduğunu biliyor muydunuz?

Cygnus takımyıldızında yer alan manyetik alanlar, uzaydan malzeme toplayan bir ağ görevi görüyor. Bu konuda bize ne diyebilirsiniz ama burada farklı bir nokta var! Bu manyetik alanların topladığı malzeme, takımyıldızın merkezindeki devasa kara deliği besliyor ve güçlendiriyor.

9. Gerçek şu ki, kara delikler normalde kendisine yaklaşan nesneleri ve malzemeleri “solur”, ancak başka bir şey yaparlar!

Samanyolu galaksisindeki kara deliğin etrafındaki manyetik alanlar, merkezi öyle bir açıyla çevreliyor ki, çekilen malzeme deliğin içine girmek yerine etrafında toplanıyor!

10. Comet ‘Lovejoy’ alkolik olabilir! ?

Neden derseniz, Paris Gözlemevi’nden bilim adamları bu kuyruklu yıldızın geride bıraktığı izlerde 21 organik molekül olduğunu ve bunlardan birinin de etil alkol olduğunu keşfettiler! Ayrıca bunların ortasında bir çeşit şeker molekülü bulunuyordu.

11. Avcı Bulutsusu’nda birçok bebek yıldız keşfedildi! James Webb uzay teleskobu, bulutsunun net bir resmini çekmeyi başardı.

Yeni doğan bu yıldızlar sayesinde yıldızların oluşumu ve gelişimi hakkında yepyeni bilgilere ulaşmak mümkün olacak. Örneğin, genç yıldızların ürettiği tanecikli rüzgarlar, diğer yıldızların oluşumunu engellemek için var olmuş olabilir. Bu akımların bir nevi yıldız tohumlarını geri ittiği söylenebilir.

12. “Falcon 9” ne kadar mükemmel olsa da, emektar “Voyager” hala dünyayı bilgilendirmeye devam ediyor!

1977 yılında uzaya gönderilen ‘Voyager 1’, 2012 yılında yıldızlararası uzaya çıkan ilk uzay aracı olarak tarihe geçti. Bu araç halen uzayın bilinmeyen derinliklerinden bilgi göndermeye devam ediyor.

13. Dönen ve spiral çizen kara delikler…

www.wtamu.edu

2015 yılında uzak uzayda süpernova olduğu düşünülen bir parçalanma meydana geldi. Bilim adamları, bu parçalanmanın ürettiği ışığın, tüm Samanyolu galaksisinin oluşumundan 20 kat daha parlak olduğuna dikkat çekti. Ama bu bir süpernova değildi; Ölmekte olan bir yıldız, devasa sarmal bir kara deliğin içine çekildi! Bu kara delikler sadece cisimleri emmekle kalmaz, diğer gök cisimlerini de yutabilirler.

14. Hawaii’deki ‘Pan-STARRS 1’ teleskopuyla bilinmeyen bir yıldızlararası nesne keşfedildi.

yıldızlararası cisimler; kuyruklu yıldızlar, asteroitler gibi bir yıldızın yerçekimi kuvvetinden etkilenmeyen varlıklardır. Bahsettiğimiz teleskop, galaksimizde yüzen bir futbol sahası büyüklüğünde yeni bir cisim tespit etti. “Oumuamua” dedikleri nesne, galaksimizden geçen ilk yıldızlararası nesnedir. Bilim adamları bunun güneş sistemimizin dışından geldiğini düşünüyor.

15. Güneş sistemimize oldukça benzeyen bir gezegen sistemi keşfedildi!

‘Epsilon Eridian’ adı verilen bu sistemin güneşi, bizim güneşimizin ilk dönemlerine çok benziyor ve gezegen dizilişleri tıpatıp aynı. ‘Babylon 5’ dizisini izlediyseniz, bu dizideki Babylon 5 uzay istasyonunun konumu Eridian Epsilon ile aynı!

16. Dünya’daki volkanlar inanılmaz derecede sıcak lav püskürtürken, cüce gezegen ‘Ceres’te durum tam tersi.

2015 yılında NASA, cüce gezegen ‘Ceres’te bir yanardağ tespit etti. Soğuk bir volkan olan bu dağ, su ve çamurla karışık donmuş tuz fışkırtıyor!

17. 2013 yılında fırlatılan ‘Gaia’ uydusu, Samanyolu galaksisindeki milyarlarca yıldızın uzaklıklarını belirlemeyi ve 150 milyon yıldız hakkında bilgi elde etmeyi amaçlıyordu.

www.flickr.com

Peki sonuç ne oldu dersiniz? Galaksimizdeki 1,7 milyar yıldızı gösteren bir harita! Bu harita sayesinde bilim insanları; Galaksimizin nasıl oluştuğunu, şu anda nasıl olduğunu ve nasıl genişlemeye devam ettiğini öğrenebilirler.

18. James Webb teleskopu sayesinde artık asteroitlerin hareketleri gözlemlenebiliyor!

Bu zamana kadar asteroitleri görmek mümkündü ancak hareketleri takip edilemedi. James Webb ile bilim adamlarının bu nesnelerin nereye gittiğini ve nasıl hareket ettiğini izlemesi artık mümkün!

19. “Puro” galaksisinin merkezinde, manyetik alanlarla hizalanmış çok güçlü bir rüzgar vardır.

Yeni yıldız oluşumunda Samanyolu galaksisinden 10 kat daha hızlı olduğu bilinen Cigar galaksisindeki bu rüzgar, 50 ila 60 milyon güneşin kütlesine eşdeğer bir gaz ve toz yığını taşıyor!

20. James Webb’in astronomiye katkıları bitmiyor; Bilinenden daha eski bir evren olduğu keşfedildi!

www.esa.int

Büyük Patlama’dan 300 milyon yıl sonra oluştuğu düşünülen ‘Glass-z13’, bilinen en eski evrendi ancak James Webb, bunun büyük patlamadan 235 milyon yıl sonra oluşan daha eski bir evren olduğunu belirledi.

21. Ay’da su olduğuna dair kanıtlar daha da güçlü!

2018 yılında Ay’ın kuzey ve güney kutuplarında buz olduğu keşfedildi ancak bu iddialar yeni bulgularla güçleniyor. Kızılötesi astronomi için devasa gözlemevi, ‘Clavice’ kraterindeki su molekülleriyle ilişkili olduğu tahmin edilen dalga boylarını keşfetti.

22. Mars’ta buz tabakaları olduğu ve tsunamilerin yaşandığı keşfedildi.

Mars gezegeni her zaman merakımızın ve iddialarımızın odak noktası olmuştur. Ancak son on yılda yapılan bazı keşifler gerçekten farklı. 2016 yılında yerden 10 metre derinliğe kadar inen buz katmanları bulundu. İki büyük tsunaminin yarattığı kıyı şeritleri de yüzeyin altında keşfedildi. Gördüğünüz gibi, bir zamanlar Mars yüzeyinin altında bir okyanus olma ihtimali var.

23. Jüpiter’in düzinelerce uydusu olduğunu biliyor muydunuz?

www.worldatlas.com

Jüpiter, çekim kuvveti ile spor sahasından Merkür gezegeninin büyüklüğüne kadar çeşitli büyüklüklerde birçok uyduyu çevresinde toplamıştır. Bilim adamları bunlardan toplam 83 tane sayabildiler ama tam olarak kaç tane olduğu bilinmiyor!

24. Güneş sistemi dışındaki bir gezegenin atmosferinde moleküler ve kimyasal sorunlar olduğu ortaya çıktı!

www.nasa.gov

Bu gezegenler Samanyolu galaksisinde oldukça yaygındır ve teknoloji ilerledikçe keşfedilmeleri daha kolay hale gelmiştir. James Webb uzay teleskobu sayesinde yeni bir bilgiye ulaştık; ‘Wasp-39b’ olarak adlandırılan gezegenin atmosferi potasyum, sodyum, su, karbondioksit, karbon monoksit ve kükürt dioksit gibi kimyasallar içeriyor.

25. Bilinen ve bilinmeyen onlarca yeni galaksi…

www.flickr.com

James Webb uzay teleskobunun mükemmelliği yarattığı ve astronomi bilimine büyük katkıları olduğu yadsınamaz. Onun sayesinde, evrenin inanılmaz derecede büyük olduğunu bir kez daha kanıtlayan yeni keşifler yapıldı; Araştırmacılar şimdi 55 uzak galaksinin varlığını sağlamlaştırdı. 44 tanesi daha önce hiç gözlemlenmemiş galaksiler!

Bu büyük evren hakkında yapılan keşifler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu